Sosyal Medya Yasası ile 16 yaşından küçüklere yasak gelebilir

sosyal medya yasasi

Sosyal medya kullanımının çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri, dünya genelinde uzun süredir tartışılıyor.

Türkiye’de de bu konu, özellikle çocukların zihinsel ve psikolojik sağlığını koruma, kişisel bilgilerin oldukça yıkıcı şekilde kullanılması (Discord yasağı örneğinde görüldüğü gibi) gerekçesiyle gündeme geldi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu‘nun dün yaptığı açıklamada kullandığı cümleler de şu şekildeydi:“16 yaşın altındaki çocuklarımız, gençlerimiz oralarda fuzuli vakit geçirmesinler istiyoruz.”

Bu son halini almamış olsa da bir süredir 13 yaş altına sosyal medyanın yasaklanacağı ile alakalı olan söylentileri hem doğruluyor hem de güncelliyor bir nevi. Gözüken o ki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının üzerinde çalıştığı yasa bu yaş sınırının 16 olmasını düşünüyor.

Daha önce Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da sosyal medyanın gençler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için yasal düzenlemelerin zorunlu hale geldiğini ifade etmiş, Bakan Uraloğlu da daha önce yaptığı açıklamalarda, sosyal medyanın “aile yapısını bozduğu” ve “çocukların eleştirel düşünme yeteneğini olumsuz etkilediği” gibi görüşlerini dile getirmişti. Bu bağlamda, tasarının temel amacı, küçük yaştaki bireyleri sosyal medyanın potansiyel zararlarından korumak olarak öne çıkıyor.

Peki bu gerçekten gerekli miydi? Örneği var mı?

Bu yaklaşım, Avustralya gibi bazı ülkelerin attığı adımlardı takip ediyor bir nevi. Avustralya, 2024’te 16 yaş altındaki bireylerin sosyal medya kullanımını yasaklayan bir yasayı kabul etti ve bu, Türkiye’deki tartışmaların fitilini de tekrar ateşleyen gelişme oldu. Türkiye’de ise henüz net bir yaş sınırı ve uygulama yöntemi kesinleşmemiş olsa da, hükümetin bu konudaki kararlılığını görmek mümkün.

Hükümet yetkililerinin açıklamalarına göre, sosyal medya kullanımına yaş sınırı getirilmesi konusunda farklı modeller tartışılıyor. Şu ana kadar ortaya çıkan bilgiler şunlar:

Avustralya modeline benzer şekilde, yasaya uymayan teknoloji şirketlerine yüksek para cezaları getirilmesi veya erişimin engellenmesi olasılığı da masada. Örneğin, Avustralya’da bu tür ihlaller için 50 milyon Avustralya dolarına varan cezalar öngörülüyor.

Yaş sınırı önerileri

İlk etapta Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, 16 yaşın altındaki bireylerin sosyal medya hesabı açmasının tamamen engellenmesini önerdi. Bu, sosyal medya platformlarının hesap oluşturma süreçlerinde sıkı bir yaş doğrulaması yapmasını gerektirecekti.

Ancak daha sonra, dün, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş’ın yaptığı açıklama, daha kademeli bir yaklaşımın benimsendiğini gösteriyor. Göktaş, “13 yaşa kadar sosyal medya kullanımına kısıtlama, 13-16 yaş arasında ise ebeveyn onayı şartı getirilecek” demişti.. Bu, yaşa göre farklı düzenlemeler içeren bir sistemin düşünüldüğünü ortaya koyuyor.

Bir rivayete göre, 13 yaşına kadar olan çocuklar için sosyal medya platformlarına erişim tamamen yasaklanabilir ya da ciddi şekilde sınırlandırılabilir, 13-16 yaş aralığında ise ebeveynlerin onayı ile hesap açılmasına izin verilmesi planlanıyor. Bu onay mekanizmasının nasıl işleyeceği (örneğin, dijital bir kimlik doğrulama sistemi mi kullanılacağı) ise henüz netleşmiş değil.

Ayrıca, bazı haber kaynaklarında, belirli saatlerde sosyal medya erişiminin kısıtlanabileceği veya yaş sınırının altındaki bireylerin üyelik almasının engellenebileceği gibi ek önlemlerden de bahsediliyor.

Uygulama ve denetim nasıl olacak?

Tasarının uygulanabilirliği için sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de daha sıkı bir sorumluluk alması bekleniyor. Bu, yaş doğrulama sistemlerinin geliştirilmesini ve ihlallerin önüne geçmek için cezai yaptırımların uygulanmasını içerebilir ve tabii ki hepinizin tahmin ettiği gibi, bu yönergelere uyulmaması maalesef Discord örneğinde olduğu gibi yeni erişim yasaklarına sebep olabilir.

Bu yasa tasarısı, Türkiye’de ve uluslararası alanda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oldu:

Teknoloji şirketleri ve bazı uzmanlar, böyle bir yasağın pratikte uygulanmasının zor olduğunu ve gençlerin internetteki alternatif yollarla bu kısıtlamaları aşabileceğini düşünüyor. Meta gibi şirketler, yasanın global örneklerindeki görüşlerini dikkate alırsak bilimsel kanıtlar olmadan aceleyle hareket edildiğini savunuyor. Ayrıca, gençlerin sosyal bağlantılarının kesilmesi ve dijital okuryazarlık gelişiminin engellenmesi gibi endişeler de dile getiriliyor.

Hükümet ve bazı sivil toplum kuruluşları ise sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini (siber zorbalık, uygunsuz içeriklere maruz kalma, bağımlılık gibi) gerekçe göstererek düzenlemeyi savunuyor. Bakan Uraloğlu, çocukların bir haberi “sorgulamadan kabul etme” eğiliminde olduğunu ve bu durumun da çok farklı riskler oluşturduğunu belirtmişti.

Son durum nedir?

Şu an itibarıyla yasa tasarısı henüz TBMM’de yasalaşmadı ancak sosyal medya düzenlemesinde sona gelindiği belirtiliyor. Bakan Göktaş’ın son açıklamaları, hükümetin kademeli bir yaklaşımı benimseyerek hem korumacı hem de esnek bir çözüm arayışında olduğunu gösteriyor. Tasarının nihai hali, ilgili bakanlıklar, kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılacak görüşmelerden sonra netleşecek.

Sonuç olarak, Türkiye’nin bu yasa tasarısı, çocukların çevrimiçi güvenliğini artırmayı hedefleyen ancak uygulanabilirlik ve özgürlükler açısından tartışmalara açık bir girişim. Sürecin nasıl şekilleneceği, sansüre ve gereksiz yeni engellemelere yol açıp açmayacağı hem teknik altyapının hem de toplumsal tepkilerin etkisiyle belli olacak gibi gözüküyor.

Total
0
Shares
SONRAKİ İÇERİK
Samsung 9100 PRO Gen5 SSD Gamer Benchmark Turkiye Gamer Benchmark Türkiye

Samsung, 9100 PRO Gen5 SSD’yi tanıttı

ÖNCEKİ İÇERİK
EK Quantum Vector³ FE Gamer Benchmark Turkiye Gamer Benchmark Türkiye

EK, NVIDIA RTX 5090 FE için EK-Quantum Vector³ FE bloğunu tanıttı

BENZER İÇERİKLER