Yurt dışından alışverişin sonu mu? “Güçlü Ürün Güvenliği” yasası ne getiriyor?

güçlü ürün güvenliği

İnternet alışverişleri ile alakalı her yasa çıktığında içeriğine ürkerek bakıyoruz artık. Ürkmeden bakan var mı? Yoktur muhtemelen. Bugün itibarıyla uygulamaya giren (Ancak 1 Nisan şakası olmayan) Güçlü Ürün Güvenliği dönemi de bazı maddeleri ile, özellikle de belli kategorilerdeki ürünlerin ancak Türkiye’de bir temsilcilik açılması halinde ülkemizde satılabileceğini söyleyen maddesiyle insanları bir miktar korkutmayı başardı. Peki, ilk bakışta yurt dışından kendilerine sağlanan minik limitler dahilinde alışveriş yapabilen hobi ve elektronik tutkunlarının canını sıkacak gibi gözüken bu madde ve yasanın geri kalanı neler getiriyor?

“Güçlü Ürün Güvenliği” nedir?

Resmi Gazete’nin 30 Ekim 2024 tarihli sayısında yayımlanan ve 5 aylık geçiş sürecinin ardından 1 Nisan 2025’te (bugün) yürürlüğe giren “Güçlü Ürün Güvenliği” dönemi, internet üzerinden yapılan alışverişlerde tüketicilerin güvenliğini artırmayı ve piyasadaki ürünlerin denetimini güçlendirmeyi hedefleyen önemli bir düzenleme olarak lanse edildi.

Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği” ile hayata geçirilen bu dönem, dijital alışverişin hızla yaygınlaştığı günümüzde hem vatandaşların haklarını korumayı hem de satıcılar için daha şeffaf bir ortam yaratmayı amaçlıyor gibi.

Açıklamada, yönetmeliğe ilişkin detaylara yer verilerek, şu bilgiler aktarıldı:

“Yönetmelik uyarınca satıcılar, ürünlerine ilişkin güvenlik bilgilerini açık ve anlaşılır şekilde sunmakla yükümlü olacak. İlanlarda üretici veya ithalatçı bilgileri, iletişim adresi ve ürün güvenliğine dair detaylar yer alacak. Böylece tüketiciler, satın almadan önce ürün hakkında daha fazla bilgiye ulaşabilecek. Bu sayede vatandaşlarımız internetten alışveriş yaparken fiziki bir mağazada olduğu gibi ürünü inceleyecek, gerekli işaretleri taşıdığını görebilecektir.”

Peki, bu yeni dönem tam olarak nedir ve mevcut yasaya neler ekliyor? Gelin, detaylarına birlikte bakalım.

Hayatımızda ne değişecek?

Güçlü Ürün Güvenliği dönemi, özünde internet, mobil uygulamalar, televizyon gibi uzaktan iletişim araçlarıyla satılan ürünlerin güvenliğini ve uygunluğunu sağlamaya odaklanıyor. Mevcut durumda, Türkiye’de ürün güvenliği 7223 sayılı “Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu” ile düzenleniyor. Bu kanun, piyasaya sunulan ürünlerin belirli standartlara uygun olmasını ve tüketicilere zarar vermemesini garanti altına almayı hedefliyor. Ancak, fiziksel mağazalardaki denetim mekanizmaları dijital platformlarda aynı etkinlikte uygulanamıyordu. İşte 1 Nisan’da başlayan bu yeni dönem, özellikle e-ticaretin bu boşluğunu doldurmak için devreye giriyor. Yönetmelik, mevcut yasanın üzerine inşa edilerek, online alışverişin dinamik yapısına özel kurallar getiriyor.

Yeni düzenleme, önceki yasaya kıyasla birkaç önemli yenilik sunuyor.

İlk olarak, sanal pazaryerleri ve satıcılar, ürünlere dair güvenlik bilgilerini açıkça ve erişilebilir şekilde sunmak zorunda. Tüketiciler, artık bir ürünü incelerken fiziki mağazadaymış gibi gerekli işaretleri, uyarıları ve üretici/ithalatçı bilgilerini görebilecek. İkinci bir yenilik, uygunsuz ürünlerin tespit edilmesi halinde bu ürünlerin ilanlarının 24 saat içinde yayından kaldırılacak olması. Bu, hızlı bir denetim mekanizması sağlayarak güvensiz ürünlerin dolaşımını engellemeyi amaçlıyor.

Bu denetim mekanizmasının nasıl kurulduğu / kurulacağı ise şimdilik soru işareti.

Üçüncü olarak, sanal pazaryerleri artık tüketicilerin şikayet ve bildirimlerini iletebileceği bir “temas noktası” oluşturacak. Böylece, vatandaşların seslerini duyurması kolaylaşacak.

Biraz da kötü haberler

Ancak bu yenilikler arasında en çarpıcı ve belki de en önemli madde, yurtdışından Türkiye’ye ilgili listelerdeki mevzuatları belirtilmiş ürünlerden gönderen firmalara getirilen “yerel temsilci” zorunluluğu. Eğer ürünleri bu listelerde olan bir firma, Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği listelerdeki ürünleri Türkiye’ye satmak istiyorsa, ülkede yerleşik bir temsilci atamak zorunda. Bu şartı yerine getirmeyen firmalar, Türkiye pazarına erişemeyecek. Bu madde, yurtdışından gelen ürünlerin denetimini artırarak hem tüketici güvenliğini sağlamayı hem de yerli üreticileri haksız rekabetten korumayı hedefliyor ve esas patırtı da burada kopacak gibi duruyor.

Özellikle Çin gibi büyük e-ticaret devlerinden gelen ucuz ama standartlara uymayan ürünlerin önüne geçilmesi amacını güdüyormuş gibi gözüken bu madde, yönetmeliğin belkemiğini ve sıradan bir tüketici için en fazla can sıkacak kısmını oluşturuyor. Malumunuz 27$’lık gümrük limiti insanların yurt dışından alışveriş yapma durumunu kedi tarağı, yastık örtüsü, sırt kaşıma fırçası kıvamına indirmişti ve herkesin talebi de bu limitin bu kadar sıkılmadan eski limitlerine geri döndürülmesi.

Sonuç olarak, Güçlü Ürün Güvenliği dönemi, Türkiye’de e-ticaretin daha güvenilir ve şeffaf bir çerçeveye oturması için atılmış bir adım, en azından kağıt üstünde. Bakanlık, mevcut yasaya eklenen bu düzenlemelerin dijital alışverişin risklerini en aza indirirken hem tüketicileri hem de yerli satıcıları korumayı hedeflediğini söylüyor.

Çinko karbon vatandaş açısından ise yasanın etkileri henüz belirsiz. Yerel temsilci zorunluluğu gibi maddeler bu yasanın sadece bir başlangıç olduğunu, ileride daha kapsamlı denetimlerin de gelebileceğini gösteriyor.

Total
0
Shares
SONRAKİ İÇERİK
Windows Not Defteri Microsoft Copilot Gamer Benchmark Turkiye Gamer Benchmark Türkiye

Windows Not Defteri, Microsoft Copilot entegrasyonuna kavuştu

ÖNCEKİ İÇERİK
Micron RAM Fiyat Artisi Gamer Benchmark Turkiye Gamer Benchmark Türkiye

Micron’dan RAM fiyatları için artış haberi

BENZER İÇERİKLER