MCHOSE AX5 Pro Max İncelemesi

Mchose veya stilize ettikleri haliyle MCHOSE, oyun ekipman tutkunlarının son dönemde sıkça duyduğu bir isim. Firmanın G PRO X 2 Superlight (A5) ve G305 klonu (G3) ürünleri uygun fiyatlara bulunabilen, başarılı yapımlar olarak isimlerini duyurdu bile. Hal böyleyken firma arayı fazla açmadan orta üst sınıfa mensup diyebileceğimiz, magnezyum alaşım bir gövdeye sahip olan AX5 modeliyle çıkageldi.

AX5 her ne kadar amiral gemisi özelliklere sahip olsa da, değişim onun için de çok hızlı gerçekleşiyor. Öyle ki test ürünümüzün herhangi bir V2 takısı almadan piyasaya sürülen AX5’lerden bazı farkları bile var. Hepsini konuşacağız.

MCHOSE AX5 Pro Max – Tasarım

MCHOSE muhtemelen oyun ekipman dünyasındaki en garip isim seçimi, tabii bana göre. Yalan söylemeyeceğim ilk gördüğümde çok yadırgamıştım. Lakin firma öyle veya böyle kısa sürede bırakabileceği kadar da iz bıraktı, haklarını vermem lazım. Ülkemizde satışa sunulan ürünleri arasında AX5 de olduğundan, detaylıca incelemenin de vakti gelmiş.

AX5 Pro Max, ilk baktığınızda lisedeki geometri derslerinden hatırlayacağınız pentagon altıgenleri hatırlatan bir gövde tasarımına sahip. İlk duyurulduğunda bir süreliğine AX5 piyasadaki en çirkin magnezyum gövdeli mouse gibi geliyordu gözüme lakin bu tasarımı artık Attack Shark R2 ve R3 de tercih ettiğinden mi bilmiyorum, göre göre gözüme batmamaya başladı. Şurada yazıya ara verip şöyle bir baktım da, hiç de fena gözükmüyor artık gözüme. Tabii hep dediğim gibi, biz uyum sağlamakla lanetlenmiş insanlarız, her şey kısa sürede gözümüze güzel gözükebiliyor, önemli olan sizin ne düşündüğünüz.

MCHOSE ağırlık konusunda limitleri zorlamaktansa sağlam bir gövde üretmeyi ön plana koymuş. AX5’in 56 gramlık ağırlığı, gövde içindeki oldukça kalın kiriş ve destekleri göz önüne alırsak oldukça hafif sayılır. Bu güvenli yaklaşımın ödülü de hiçbir şekilde gıcırdamayan, esnemeyen bir gövde olmuş. MCHOSE çoğu Çinli üreticinin aksine, ek ağırlıktan korkmadan bataryayı bile bir muhafaza içine almayı tercih etmiş. Bu tasarım hem sıvı temasına karşı dayanıklılık sağlıyor hem de açıkçası göze kaliteli gözüküyor.

MCHOSE AX5 Pro Max’in tasarımı şekil olarak Logitech G PRO X 2 Superlight’a oldukça benziyor ancak onun beklenen Mini (2c) versiyonuna yakın, daha küçük ebatlara (122x62x38mm) sahip. Bu benzerlik sadece şekil anlamında değil, yetenekler anlamında da söz konusu ancak oraya birazdan geleceğiz.

MCHOSE AX5 Pro Max’in gövdesinin rijitliğini ve işçiliğini övmüşken, ergonomisi hakkında da bir şeyler söylemek lazım. Hem claw hem de palm tutuşa uygun olan fare simetrik bir şekle sahip olsa da fonksiyon tuşları sadece sol tarafta olduğundan solakların kullanımına çok uygun değil. Bu tuşlar hem konumları sebebiyle oldukça ergonomik hem de neredeyse hiç sünger hissiyatı vermiyor. Yan tuşlarda kullanılan TTC Blue Dot Slim switchlerin bunda etkisi var ancak MCHOSE’u aradaki boşluğu titizce ayarladığı için tebrik etmek gerek. Ana tuşlarda bir miktar pre-travel (tuş basmadan önceki boşluk) var ancak normal seviyede.

MCHOSE alt kısımda da benzer bir tasarıma gitmiş, alt gövdede de üçgen kesikler bulunmakta. Burada farenin açma kapama / mod tuşu yanında DPI tuşu da var. 8K dongle’ı dilerseniz arka kısımdaki skatezi de içeren kapağın altında saklayabiliyorsunuz. Bu kapak yerine bir mıknatısla güzelce oturuyor ancak öndeki dişleri doğru yerleştirdiğinize emin olun, eğer yerleşmeden kapatır ve güç uygularsanız bunları kırmanız işten bile değil, sonra kapağı kapatamazsınız, yapıştırmak zorunda kalırsınız ve canınız çok sıkılır. İyi haber, burada bir dongle taşırken bile herhangi bir tıkırtı sesi gelmiyor. İşçilik cidden 99$’lık bir fareden beklediğim kalitede.

Teknik Detaylar

MCHOSE bu modelde PixArt’ın PAW 3395 sensörünü kullanmış. 26K DPI, 50G hızlanma ve 650 IPS hız gibi üst düzey değerlere sahip olan sensör herkes için fazlasıyla iyi bir performans sunuyor. Motion Sync desteği sayesinde sensörün konum doğruluğu da son derece başarılı. 3395’in hızlı olduğu kadar da tutumlu bir sensör olduğunu düşünürsek, bu konuda sadece iyi şeyler söyleyebiliriz. Ha diyeceksiniz, 3950 kullanılamaz mıydı, muhtemelen sonraki sunumlarda kullanılır, neden diyeceksiniz, hemen anlatalım.

Bizim test ürünümüz olan AX5 Pro Max’te Nordic 52840 MCU ve TTC’nin daha önce Roccat’te modlu halini gördüğümüz TTC Yellow Dot optik switchler bulunuyordu ve ülkemize gelen ilk parti de bu ekipmanla gelmiş gibi gözüküyor. Diğer taraftan MCHOSE aynı zamanda beyaz renge özel olarak Omron optik switch (D2FP-FN2) ve Realtek RTL8762GKH MCU‘lu bir paket de sunuyordu. Sitesinden görebildiğimiz kadarıyla şu an tüm Pro Max’ler bir süre önce beyaz renge özel olan bu konfigürasyona geçiş yapmış durumda.

Peki, piyasanın en iyisi dediğimiz Nordic 52840’tan daha mı iyi Realtek MCU? Öncelikle bu MCU’nun daha önce birkaç oyuncu faresinde gördüğümüz Realtek RTL8762C’den (ve Nordic 52840’tan) farklı olarak ARM Cortex-M4 yerine ARM Cortex-M55 yapısında olduğunu belirtmemiz gerek. M55 her ne kadar daha yeni ve yetenekli bir yapı olsa da verimlilik anlamında “Realtek G, Nordic 52840’tan daha iyi” diyebileceğimiz kadar veri yok elimizde. Üstüne, firma tarafından fareye nasıl entegre edildiği de önemli. Mesela 52840’lı AX5 Pro Max’in 500mAh bataryasına rağmen 8K polling rate’te bataryayı adeta içtiğini söylemem gerek. Aynı MCU’yu 240mAh batarya ile kullanan Pulsar Feinmann F01 ile kullanım süresi neredeyse aynı 8K polling rate kullanırken.

Kağıt üzerinde Realtek RTL8762GKH MCU bir ileri adım gibi görünse de üzerinde daha fazla şey konuşmak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Ve tabii hangi firmalar tercih edecek, ne kadar başarıyla uyarlanacak, bunlara bakmak gerek. Nordic 52840’lı bir AX5 Pro Max denk getirdiyseniz, zaten kafanız rahattır diye düşünüyorum, Realtek G serisi MCU da kağıt üstünde hiç fena durmuyor, tekrar belirteyim.

Switchler konusunda ise pek çok kişi Omron’ların upgrade olduğunu söyleyecektir, ben de buna itiraz etmeyeceğim ancak TTC Yellow Dot’ların tok seslerini Roccat’lerden beri severim ben, bu fareye de oldukça iyi uyum sağladıklarını düşünmüştüm. Omron’ların mekanik akustiğine sahip olmasalar da 100 milyon tıklama ömürleriyle hayli iyi seçimlerdi.

MCHOSE bu modelde TTC Gold encoderları kullanmış. Dustproof olsalar da en dayanıklı encoderlar olmadıklarını bir önceki incelememde belirtmiştim. Ben hem tactile yapıları, hem çok sesli olmamaları hem de hissiyatlarından ötürü çok seviyorum bu encoderları. McHose yeni sürümlerde de aynı encoderı kullanmaya devam ediyor. Burada belirtmem gereken, TTC Gold’un mavi kabuklu ve altın göbekli yeni sürümlerini kullanıyor olmaları. Bu sürümlerin eskiye göre (altın kabuk, altın göbek) daha dayanıklı olup olmadığı konusunda donanım nerdlerinin çok oturmuş bir görüşü yok ancak yeni sürümde kullandığım iki farede de encoder sorunu yaşamadım, bunu belirtebilirim.

8K polling rate desteği Pro Max’i Pro modelinden ayıran en önemli detaydı lakin artık anlaşıldığı kadarıyla sadece Pro Max modeli üretilecek, daha geniş bir karşılaştırma yazacaktım, vazgeçtim bu yüzden. Diğer taraftan gecikme süreleri XLAT testlerinde 0.5ms civarında çıkmış ki bu şahane bir değer. Ürünü kullandığım süreçte hiçbir bağlantı problemi yaşamadığımı belirteyim, en azından Nordic 52840 versiyonuna bu açıdan kefilim. Bu arada Realtek RTL8762GKH MCU‘lu versiyon da tri-mode olarak geliyor. Böylece bu yeni MCU’nun BT yeteneklerinin de teyidini görmüş olduk.

AX5 Pro Max saf bir performans cihazı olsa da Tri-mode bir ürün. Böylece dilerseniz Bluetooth 5.0 üzerinden bağlayarak (125Hz), 170 saate ulaşan bir pil ömrüne sahip oluyorsunuz. 1K’da bu değer 100 saat civarında, 8K’da ise maalesef 8-10 saatte bir şarj etmeniz gerekiyor.

MCHOSE bu modelde yedek skatezlere yer vermemiş ve ürünün yanında gelen skatezler de siyah renkte, yani PTFE olsa da saf değil. Diğer taraftan süzülme performansları gayet yeterli. Memnun kalmayanların kısa sürede yüksek performanslı dot skates’lere geçeceğini düşünsem de ben bunları tüketene kadar üzerinde tutma kararı aldım, benim için gayet yeterli geldi performansları.

MCHOSE aynı zamanda beta sürümde de olsa Web yazılımına geçmiş durumda. Ben daha şimdiden yazılımı son derece basit ve yeterli buldum. Tabii firmware güncellemeleri için halen dosyaları ayrıca indirmek gerekiyor, bunu söylemem gerek. Ayrıca Web Hub henüz Firefox’ta çalışmıyor.

Sonuç olarak, gelişimi devam eden bir ürün AX5 Pro Max. Dört farklı renkte satın alınabilmesi avantaj ve yeni konfigürasyon da korkulduğu gibi bir downgrade değil ancak ülkemizde 4000 TL civarında bir fiyatla alınabilmesi onu Pulsar X2 Crazylight gibi magnezyum olmayan çok ciddi rakiplerin klasmanına sokuyor, bunu da belirtmek gerek. Eğer magnezyum olması yönünde özel bir talebiniz yoksa daha hafif veya daha da performanslı rakiplerini bu düzeyde fiyatlara edinebilmek mümkün.